İnsan sarrafı olmak!..

Küçük yaşlarda, büyüklerimden çok duyardım;
“Ben insanı tanırım ya da ben insan sarrafıyım” derlerdi..
Çocukluktan kalma bir duygu olsa gerek, yıllar içinde hiç unutmadım. Hep kulağımın arkasında bir yerde, aklımın bir köşesinde durdu. Zaman içinde de bu sözlerin insan ilişkilerindeki önemini anladım.
Bu öyle bir çırpıda öğrenilecek bir şey değil elbet. Zaman içinde insan biriktirerek, arkadaş edinerek, iyi ve kötü arasındaki ayrımı öğrenene dek sürdü..
Hangi insan doğru, hangi insan yanlış?..
Bir bakışta anlamak mümkün değil elbet..
Yıllar içinde insan sarrafı olmanın nasıl bir şey olduğunu anladım. Tıpkı bir kuyumcu gibi sahte ile gerçeği birbirinden ayırt etmeyi öğrendim.
İnsanı tanımak için bir dizi yol var..
Birlikte yolculuk yapmak, borç para vermek, içki masasında oturmak, mevki sahibi olduğundaki tavrını görmek, toplumsal bir hareket içinde birlikte hareket etmek gibi..
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün..
Bence en büyük başarı insanı tanımak olmalı. Bunun en iyi yolu güven duymak..
Sokrates’in dediği gibi işe önce kendimizi tanımakla başlamalıyız. Biz kimiz, ne isteriz, karşımızdakinden ne bekleriz?..
Asıl mesele bu..
Çünkü insanlar arasındaki çözülme en çok beklentilere karşılık bulamadığında yaşanır..
Karşımızdaki insandan verebileceğinden fazlasını istemek safdilliktir, ilişkiyi tehlikeye atmaktır. Hayattaki en büyük değer birlikte yol yürüyebileceğin insanlar toplayabilmektir..
Kişisel anlamda kendini yetiştirmemiş birisi, ilişkilerinde çok başarılı olamaz…
O zaman işe kendi eksiklerimizi tespit ederek başlamalı ve karşımızdaki insanların eksiği ile barışık yaşamayı öğrenmeliyiz..
İnsanlar kusurlarıyla vardır ve bu kusurlar bizim bazen zaafımız, bazen savunma duvarımız bazen de kişiliğimizi oluşturan geçmişimizin izleridir..
Kişi kendini tanıdığı oranda başkasını tanır..
O zaman hedefimiz kendimizi okumak, tartmak, değerlendirmek ve oto kontrol geliştirmeyi öğrenmek olmalı. Hayatın bana öğrettiği önemli derslerden biri “oto kontrol” oldu..
İşte, hayatta, siyasette, sosyal hayata..
Kendini kontrol edebildiğin kadar verimlisin..
Kendini kontrol edebildiğin kadar sevilirsin..
Kendini kontrol edebildiğin kadar insan biriktirirsin..
Çünkü dilden çıkan sözün geri dönüşü yoktur. Öfkeni bir kez kusmaya alıştıysan, nefret dört yanını sardı demektir..
Herkes iletişim ustası olamaz doğru..
Ancak çevresi ile olan ilişkilerinde, farklılıkları tanıyarak, sindirerek daha mutlu olabilir…
Herkese kendini olduğun gibi kabul ettirmek öyle kolay değildir..
Önce bizim kendimizi olduğumuz gibi kabul etmemiz gerek..
İnsanın kendini tanıması, çoğu zaman davranışlarının bilinçdışı kaynaklarının bulunması olarak düşünülür. Oysa büyük bir yanılgıdır bu…
İnsanın kendini tanıması, bilinçdışı kaynaklarının bulunmasından çok, insanın kendi ruhsal süreçlerinin işleyişini ve bilinebilen içeriğini bilmesidir önemli olan, kendimizi olduğumuz gibi kabul etmek, eksiklerimizin farkına varmaktır. O zaman ki, başkalarına anlayış göstermek kolaylaşır…
İşte insan sarrafı olmanın asıl sırrı budur..
Hoşgörü ve sevgi..

Bilgi Pınar Sagay

Okumak İster misiniz ?

“Kurslar açılmıyor, ücretler ödenmiyor”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, insanca yaşam ücreti alamayan ve kursları açılmayan …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir